Moda kitlelerin eğilimleri idiyse ve toplumun öne gelenleri eğilimin
şeklini belirleyebiliyorduysa o zaman moda çok önemli bir kavramdı.
Evet, moda tarihteki duruşu itibariyle aslında çok güçlü bir kelime. Bir
ülkenin kraliçesi ve kralının giyim tarzı o ülkenin halkına örnek
oluyordu. Büyük ressamların resimlerinden tutun da, mucitlerin
buluşlarına kadar yapılanların ve kişilerin modayı saptamakta büyük bir
etkisi vardı. Ama moda, günümüzde anlamca çok farklı kullanılmakta. Ama
işlevsel olarak moda işini o günlerde yaptığı gibi hala yapıyor. Yani,
bugünde moda toplumların eğilimlerini saptıyor.
Yazının başlarında anlamca moda kelimesinin bir toplumun tüketim
trendlerinin genel ifadesi olarak kullandık. Yani toplumun eğilimini
gösteriyor. Ama bir üstteki paragraftan da modanın saptandığını
çıkardık. Yani eğilimlerin şekillendirebildiğini söylemiş olduk. Evet,
moda bir eğilimi ifade ederken, aynı zamanda bir eğilimi de
şekillendirebiliyor veya bir trend yaratabiliyor. Tarihte modayı üst
tabaka insanlar belirlerken, bugün giyim sanayisi günümüz modasını
şekillendiren en etkili etkenlerdendir ve bu giyim sanayisinin önde
gelen markaları her yıl sundukları koleksiyonlarla modayı
şekillendiriyorlar. Ancak insanların bu konuda tutumları değişiyor.
Büyük tarz belirleyici markaların ancak kendileri beğendikleri zaman
kitle pazarlama teknikleriyle satışa sunarak toplumun giyimine
etkilediği dönem kısmen sona eriyor denebilir.
Geçmişe göre bugün
tasarımcılardan, aracılara ve moda basınına kadar bir çok itici güç
karşılarında farklı bir tablo bulmuş durumda. Kitle pazarlama
tekniklerinin gücü modayı geride bırakıyor. Artık insanlar yünlü
kazakların moda olmasından, siyah ruganın moda olmasındansa ekonomik
durumlarını öne almış durumdalar. Yani insanların değerleri ve
öncelikleri değişmiş durumda. Ülkemizin ekonomik şartları moda
kelimesini arka sıralara itiyor. İnsanlar geçmişte olduğu gibi bugünde
kıyafetlerine çok özen gösterirken, alışverişlerinde tercihlerini deri
ayakkabıların moda olması etkenini göz önünde bulundurmak yerine şık,
giyilmesi rahat, uygun fiyata kaliteli ürün seçmeye çalışıyor. Aslına
bakarsanız bu da eğilimin değil midir? Evet, bu da toplumun değişen bir
eğilimidir.
İnsanlar ne istediklerinin artık daha çok farkındalar. Modayı bir
yarış haline getirmektense şık görünmenin bir aracı olarak kullanmak
istiyorlar. Aslına bakarsanız insanların şık giyinme arzuları da bir
öncelik olmaktan çıkmış durumda. Tabi ki bunun birden çok sebebi var: en
başta ekonomi en temel sebeplerden biri. Modaya bir sanat gözüyle
baktığınız zaman elbette ekonomi ile çok fazla ilişki kurmak mümkün
değil. Ama aynı zamanda bir tekstil ürünü olan giysiler, fiyatlarıyla,
kalitesiyle ve birçok faktörle beraber günlük hayatımızın öneli bir
parçası. Bu bağlamda ekonomi ile moda çok bağlantılıdır.
Değişen bu değerler günümüzde modacıların da moda dünyasına farklı
bir yaklaşım getirmelerini ve daha farklı düşünmelerini gerektirdi.
Ancak moda tasarımcıları bu duruma çözüm üretmekte geç kalmadı. Günümüz
moda anlayışı insanlara yeni ürünleri dayatmak yerine, onlar için tercih
etmek isteyecekleri imajlar yaratmak üzerine kurulmakta. Modayı parça
parça sunmak, yeni dayatmak, değişen ekonomi ve benzeri birçok neden
insanlarda bir gerilim duygusu oluşturunca modacılar imaj kavramını
geliştirdi. Moda dünyasında bir yenilik oluşturan imaj kavramı insanları
sokak sokak gezmekten kurtarmış durumumda denebilir. Artık moda da konu
yeni ürün değil, yeni imaj. Koleksiyonlara ve defilelere dikkat
ettiyseniz hepsi genelde bir tema üzerine kuruluyor. Bu doğadan alınmış
bir görüntü, bir hayvanın sosyal hayatı, çiçeklerin dünyası, okyanusun
derinlikleri, vahşi batı vs. gibi herhangi bir tema olabiliyor.
Tasarımları yeni giyişi, yeni ayakkabı, yeni şapka veya yeni moda
diyerek satmak yerine insanlara sevebilecekleri imajlar sunuyorlar. Bu
da hem insanlarda güven duygusu oluşturuyor, hem de satışları
arttırıyor.
Olaya daha geniş bir perspektiften bakmak gerekirse, moda
tasarımcılarının, ve markalarının çok bilinçli adımlar attığını görmek
mümkün. Onlar size artık sadece ürün sunmuyor, tamamıyla içine
girebileceğiniz bir dünya sunuyorlar. Beatles grubunu bilmeyeniniz
sanırım yoktur. Beatles ve müzik temasını ele aldığını varsaydığımız bir
modacı veya bir marka tasarımlarını oluştururken sadece kıyafetlerle
kalmıyor, aksesuardan çevre koşullarına kadar ele aldıkları yaşatacak
tüm unsurları yaratıyor ve insanlara bu şekilde sunuyorlar. Eğer
Beatles’ı seviyorsanız sadece bu temadaki Beatles tasarımlı kıyafetleri
almakla kalmıyor, nerdeyse onlar gibi yaşarcasına Beatles eşyaları
alıyor onlar gibi aksesuarlar kullanıyor ve hatta Beatles grubunun
üyeleri gibi kestiriyorsunuz saçınızı.
Modada imaj kavramının zorunluluktan mı çıktı, yoksa bir yenilik için
miydi bilemiyoruz. Tahminlerimiz bir değişiklik gerektiğinden çıktığı
yönünde. Ama şu bir gerçek ki, moda sektöründeki bu küçük formül ve
değişiklik sektörü yeniden diriltti ve hatta onu büyük bir dev yaptı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder